Vampir
hikayelerinin çok revaçta olduğu dönemlerden bir seri. Fakat sıradan vampir
hikayelerinden sıkılanlar için yeni bir kapı olacak şekilde farklı fantastik
kahramanları bir araya getirmiş. Vampirler, periler, kurt adamlar, gölge
avcıları, iblisler….
Kitabın
fantastik dünyasında iblisler kötülüğü temsil ederken vampirler ve kurt adamlar
aşağı dünyanın yaratıkları olarak yer alıyor. Üzülerek söylüyorum ki bu
kısımlarda yetersiz anlatımlar yüzünden okuyucu hikayenin bu kısmına hakim
olamıyor. Bu kadar çok doğaüstü yaratığın konuya girmesi hem avantaj olmuş
hemde dezavantaj…
Çarpışmalarda
ya da savaşlarda figüran rolündeki karakterler ne yazık ki kitaba dışarıdan
eklenmiş gibi kitabın bir parçası olmayı başaramıyor. Genelde fantastik
kitaplarda okuyucu bunu yaşıyor. Fantastik karakterler içi boş ve gerçeklik
kazandırılamadığı için okuyucuyu etkilemekten uzak… Kitabın içerisinde
savaş sahnelerinde büyük kocaman yumuşak iblisler! okuyucu korkutmak germek
şöyle dursun kitaptan soğutuyor. Sanki aralarda farklı bir kitabın parçalar
okunuyormuş gibi hissiyat aldım ben.. Fantastik karakterlerle, yüz edinen
kahramanlarımız bir araya gelince olan keşmekeş okuyucuyu aşırı derecede
yoruyor.
Bütün
bu olumsuzluklara rağmen ana karakterlerdeki gerçeklik hayret verici
derecede… Ana karakterler içleri dolu evinizden mahallenizden tanıdığınız birer
kişi gibi gözünüzü kapatınca gözünüzün önüne gelecek şekilde okuyucuya
işliyor. Jace ve Claryn'in yaşamında neler olduğunu merak etmeden duramıyorsunuz.
Fantastik
kitaplara olan aşırı ilgimi bu tanımlama eksikliği ve konu bütünlüğü
sağlayamayan yazarlar yüzünden kaybettim. Fakat bu seriyi okumaya devam
edeceğimi de söyleyebilirim. Yazarın ana karakterlerde oluşturduğu kurgu ciddi
manada beni ele geçirmiş durumda.
Gerçekçiliğini
koruyan çok daha başarılı fantastik eserlerde buluşmak dileği ile….
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder